11 Haziran 2010 Cuma

Hazin Bir Aşk Hikayesi

Kim derdiki;
Yillar sonra onunla karşılaşacaklar,
Delice birbirlerine aşık olacaklar
Çok ateşli dolu dizgin bir aşk yaşıyacaklar,
Sonrada istemeden ayrılacaklar...

Kader bu ya,yavaş yavaş ağlarını ördü.
Bambaşka bir ortamda onlar birbirlerini gördü,
Sanki birbirilerini kırk yıldır tanıyorlardı,
Kız ona,oda kızı deli gibi aşık oldu...

Ikiside seviyordu birbirlerini,gelecekten umutlu,
Bir gün ayrılacaklarını ikiside bilmiyordu,
Seneler sonra kader sillesini,iksinede vurdu.
Kuvetli bir rüzgar,onları ayrı ayrı yerler savurdu...

Halbuki,ne hayeller,ne hayeller kurmuslardı.
Hayatdan yoktu fazla birbeklentileri,ikiside mutlu.
Bir küçücük yuva,olsundu, iki tanede yavruları,
Bir gün kızın ani bir kararıyla,söndü hayelleri...

Erkek götürdü onu terminale,
Terminale kadar yalvardı gitme diye
Halbuki kızın vizesi bitmişti, mecburdu gitmeğe,
Yoksa ayrılırlarmıydı,seviyorlardı delicesine.

Ikisinide görecektiniz onları o gün ayrılırken,
Yürekleri kopuyordu sanki,içlerinden,
Sarılmışlardı.ayrılamıyorlardı,birbirlerinden,
Kan çanağına döndü gözleri ağlamaktan...

Çare yoktu gidecekti kız,valizleri bağaja verdi.
Şöför:Yolcular yerlerinizi alın,kalkıyoruz dedi.
Son bir defa daha sarıldılar,
Kemikleri sanki birbirlerinin içine geçti,

Kız otobüse binerken,son bir defa daha baktı,
Ve ekledi; mektup yaz,telefon et,unutma haa!! dedi.
Bir görecektiniz,ayrılmak istemeyen ellerini,
Şöförü bile etkilemişti,onların bu ayrımak istemiyen halleri...

Çünkü,gidipde dönmemek,dönüpde görmemek vardı.
Şöför dayanamadı onların bu hallerini,süratle bir kalkış yaptı.
Ikisinin de o ayrılmayan elleri, havada kaldı,
Bu ne acımasız zalim bir kaderdi.erkek oracıkta yığılıp kaldı.

Bir zaman birbirleri için alev alev yandılar,
Kah telefonlaşıp,kah mektuplaştılar,
Kavuşacakları günü sabırla bekliyorlar.
Bunun pek kolay olmayacağını onlarda biliyorlar.

Uzun bir zaman sonra haber aldım,erkek hastahaneye düşmüş.
Ziyaretine gittim,bir baktım saçları dökülmüş.
Kupkuru,o doksan kiloluk adam,sanki küçülmüş.
Yüzü sapsarı,elleri takatsiz,gözlerinin feri sönmüş.

Çok sevindi beni görünce,dedi son bir arzum var getirirmisin yerine.
Dedim başım gözüm üstüne,
Yastığının altından,bir mektup çıkardı, tutuşturdu elime.
Dedi; Bu mektubu günderebilirmisin? sevdiğime.
.
Dedim; Varmı başka bir arzun,bir diyeceğin,bir istediğin,
Hepsi bu mektupda yazılı dedi,yalnız öleceğimi söyleme ona.
Vedalassip ayrıldım,Dedim,lanet olsun böyle zalim acımsız kadere,

Sonradan duydum,iki hafta sonra adam ölmüş,
Ölmeden önce,gözü hep kapılardaymış,
Ölürken bile son bir defa daha kapıya bakmış
Sonrada,yüzü taa! öyle kapıya dönük,gözleride açık kalmış...
Lanet olsun dedim böle zalim kadere,bu ne acımasız bir kadermiş...

0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarda reklam ve argo kelimeler kullanmayın.