1 Ocak 2011 Cumartesi

Hazin Aşklar Durağı

O keskin bir bıçak gibi lime lime eden notaların,
Karlar altında ıslak,
Gözlerindeki nefretten aşk fışkıran ıstıraplı aşkların failleri.
Murat'lar, Nazlı'lar, Ferhat'lar, Kays'lar, Şirin'ler...
Leyla'sını arayan her yüreğin biçare feryatları...

Yeşilçam'dan yükselen gerçek aşkların kokusuyla kendinden geçmiş,
En hazin aşkların, en zavallı aşıkların,
Göz yaşlarıyla yıkanmış bir mazinin, bir düşün failiyiz.
Sevdanın gözlerde nasıl can bulduğunu,
Kinin aşka nasıl dönüştüğünü biliriz.
Aşkın kine dönüştüğüne de şahit olmuştur gözlerimiz.
Öylesi aşklar ki yıllarca ardından taşımıştır hüznünü.

Kedere karışmış bir yazgının,
Hüsrana bulaşmış çığlıklarıyla uyandığımız da çok olmuştur.
Kabusların karanlığında keman sesleri.
Islık ıslık rüzgarlarda haykıran feryat.
Uzayan bekleyişlere yağan yağmur,
Zeytin karası bir geceden yükselen alevler,
Aşka adanan her can, her heyecan.

Bıraktım gündüz gözüyle düş görmeyi.
Uyanalı o kadar zaman geçti ki rüyalarda kaldı saadet.
En acısından bir kederi işlediler bedenime.
Sökülmeyecek, koparıp atılmayacak bu illet.
Kıyamete dek peşimden gelecek kara bir gölge gibi.
Adımlarımı izleyecek karış karış.

Manasız bakışlarında kasırgalar estiren güzel.
Dudak büküşlerinde zelzeler yaratan,
Hasretiyle saçlar başlar ağartan,
Bir yüreğin en gizli köşesinde yatan güzel.

Yağmurlar döndü yurda, tek senden yok haber.
Bitmekteyim her lahza,ölmekteyim.
Ne olur hadi,ses ver!
Ses ver, ne olur, ne olur!

0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarda reklam ve argo kelimeler kullanmayın.